Fransız sinemasının gişe seyircisi gözündeki "sıkıcı, yorucu, imgesel Avrupa sineması" imajını, Hollywood pratikler açısından 1990'lı yıllardan itibaren yıkmaya başlayan Luc Besson, Nikita ile yaptığı aksiyon dolu çıkışı Sevginin Gücü ile zirveye taşımıştı. Beyazperdeye Natalie Portman güzelliğini kazandıran filmden sonra Hollywood’a dikey geçi yapan Besson 5. Element’in ardından daha çok yapımcı/senarist kimliği ile anıldığı işlere imza attı. Fakat bir süre sonra arkasında yer aldığı işler “ Aaa yapımcısı Luc Besson’muş!” beklentisinden nedense “Amaaaan Luc Besson’dan ne beklersin ki zaten?” serzenişine dönüştü. ABD vizyonunun ardından fazla bekletmeden bu Cuma ülkemizde de gösterime giren son filmi Lucy uzun zamandır özlediğimiz Luc Besson tarzlı aksiyon-mizahı, hayal gücünün sınırlarıyla kurgulayarak önümüze servis ediyor.
enç, güzel ama oldukça sıradan bir kadın olan Lucy, geceyi beraber geçirdiği serseri Richard’dan uzaklaşmaya çalışırken kendisini bir anda Tayvan’ın en vahşi uyuşturucu çetelerinden birinin elinde rehine/kurye olarak bulur! Canını kurtarmaya çalışırken, kanına karışan sentetik CPH4 maddesi, Lucy’ye henüz herhangi bir canlının erişemediği bilinç üstünün kapıları açacaktır! Bu şekilde özetleyince sığ gibi gelen filmin ana konusu esasen, şayet mümkün olsaydı insan beyninin %100 kapasite ile çalıştığında erişebileceği sınırları ya da sınırsızlığı sorguluyor. Bu, elbette sinemanın daha önce pek çok kez sorduğu ve çoğunlukla uyuşturucu/ilaç/bağımlılık temalı filmlerde yer yer karşımıza çıkan bir soru.
Yönetmen hikaye akışı boyunca varoluşsal teorilerle, kendini fazla ciddiye alan bilimle ve nihayetinde evrenin oluşumunu anlamak için harcanan enerjiyle sağlam kafa buluyor; bunu da yüzdeler artıkça absürt komedinin sınırlarını zorlayarak yapıyor. Spoiler vermeyelim ama filmin ‘saçma!’ hissettirebilecek finali benim açımdan tam bir CERN göndermesiydi. “Evrenin sırrını anlamak için bu kadar da kasmayın, yüzde yüze vardığınızda hepimiz bir yumurta ve bir spermden ibaretiz zaten!” diyor Luc Besson; bence başka da ciddiye alınacak bir derdi yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder